ÖNDER YILMAZ ANKARA – Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kamuoyunun merakla beklediği kira düzenlemesine ilişkin yol haritasını açıkladı. Çalışmaların “ilk defa kiraya verilme halinde konulacak ölçü” ile “halen oturanlarla ilgili artış oranında ölçünün ne olacağı” ve “bunların denetim mekanizmasının nasıl olacağı” ekseninde yürütüldüğünü dile getiren Bozdağ, somutlaşan ilk kriterin “kira artışının oran üzerinden belirlenmesi” olduğunu açıkladı.
Kira uygulamalarının denetimi için “özel bir birim” düşünüldüğünü dile getiren Bozdağ, şikâyet hattı kurulmasının da olası olduğunu ancak “sözleşme hürriyetinin çiğnenmemesine” özel önem verdiklerini kaydetti.
Bozdağ, Yozgat’ta aralarında Milliyet muhabirinin de bulunduğu bir grup gazeteci ile sohbetinde ev sahipleri ile kiracıları karşı karşıya getiren fahiş kira artışına yönelik hükümetin hazırlamakta olduğu düzenlemenin ipuçlarını verdi. Bozdağ, şunları kaydetti:
‘Makul düzey’
– “Doğrusu çok fahiş artış talepleri var. Ciddi bir huzursuzluk olduğu ortada özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerimizde bu daha büyük bir soruna dönüşmüş durumda. Onun için dört bakanlık ortak bir hazırlık yürüyor.
– Çalışmada birinci başlık “ilk defa kiraya verecek ev sahibi ile evi tutacak kişi arasındaki bu kira miktarı ile ilgili nasıl bir ölçü konulabilir” noktasında. İki tarafın da hukukunu koruyan çalışma yapılıyor. İkinci olarak “halen oturanlarla ilgili artış oranı nasıl olacak, ne olacak neye göre yapılacak? TEFE, TÜFE, diğer enflasyon rakamları, başka şeyler var mı iki tarafı da koruyan ortak bir formül çalışılıyor. Ve tabi “bunların denetimi nasıl yapılabilir, bir denetim mekanizması” bunun üzerine de bir çalışma yapılıyor.
– Biz ana çerçeveyi söyledik arkadaşlar çalışıyorlar. Esasında Borçlar Kanunu’nda kiracıyı da kiralayanı da koruyan yeteri kadar düzenleme fazlasıyla var. Oradaki bazı rakamlar, oranları biz acaba bu dönemde fahiş kira artışları karşılığında bunu uygulayabilir miyiz, o formüller üzerinden bakılıyor. Oran üzerinden bir belirleme yapacağız, miktar üzerinden değil, çünkü oran üzerinden yaptığımızda maliyet her miktara göre farklı şekilde oluşacaktır.
– Oran sabit olacak, yine TÜFE vs. diye bir esas alacak ama daha bitmedi. Şimdi oran dediğimiz de tabi bu rakamlar yüksek. o yüzden bu yüksek rakamların her tarafın kabul edeceği makul bir orana çekilmesini istiyoruz.
– Kalıcı bir düzenleme değil, geçici bir düzenleme yapacağız. O süre bittikten sonra da bu eski hale tekrar devam edeceğiz.”
Bakan Bozdağ, Önder Yılmaz’ın da aralarında olduğu gazetecilere kira çalışmasını anlattı.
Arabulucu çözecek
Kira ihtilaflarını arabulucuya devretmeyi, çözmeyi hedeflediklerini dile getiren Bozdağ şunları paylaştı:
– “Bunun çok faydası var. Bir; kısa sürede mesele halledilecek, iki; usul ekonomisi bakımından tasarruf yapılacak, üçüncüsü; mahkeme masrafları, diğer masraflardan tasarruf edilmiş olacak, taraflar arasındaki ihtilafın husumete dönüşmesi önlenmiş olacak. Bir iki ayda sonuçlanacak.”
‘Denetim birimi fikri ortaya çıktı’
Kira denetimi konusunda Türkiye’de yetkili ve görevli bir merci olmadığını söyleyen Bozdağ şunları dile getirdi:
– “Vergiler ayrı, burada işte hem Maliye Bakanlığı, hem Çevre Bakanlığı hem Adalet Bakanlığı makulü arıyoruz, herkesin kabul edeceği çözümü arıyoruz. Şimdi çalışılıyor, öyle bir birim ihtiyaç olduğu değerlendirildi, nasıl olur, kısa sürede olur mu? Ama en azında bu fikir ortaya çıkmış durumda, bu fikir çerçevesinde belki hemen kısa süre içerisinde yapılacak düzenleme içerisinde bir kısa değerlendirme olur mu? Formül gelince karar vereceğiz. Batı’da değişik örnekleri var, bu örnekleri mukayeseli hukuktan da alarak Türkiye iç hukukunda uygulayabiliriz.
– Şikâyet hattı mümkün, o daha kolay. Ama şimdi söyle söyleyeyim, tabi bunun yaptırımı olmayan bir şey olunca sözleşme hürriyetini de bizim orada korumamız lazım. Öte yandan kişiler arasındaki sözleşme hürriyetine kamu gücünün etkin müdahalesini kalıcı şekle koymak bizim ekonomi politikalarımız bakımından doğru değil. Onun için de burada hassas terazi dengesi olduğunu açıkça ifade etmekte fayda var. Buradaki amaç birilerini cezalandırmak değil, işin doğrusu teraziyi dengeli tutabilmek.
– Aralarında ihtilaf çıkarsa hukuki ihtilaf sonuçta yargıya gidecek, cezayı gerektiren bir konu değil, bir ceza da burada öngörülmesi söz konusu değil, çünkü sözleşmeden dolayı cezalar hürriyeti bağlayıcı bir ceza konulmayacağı Anayasa’nın 38. Md. açık ifade ediliyor, o yüzden cezai yaptırım düşünülmüyor.”
‘Sözleşmeyi okuyun’
Avrupa’nın bazı ülkelerinde uygulanan formüller olduğunu dile getiren Bozdağ şunları söyledi:
– “Evin maliyeti, emlak değeri üzerinden, bir oranlama ile hesap yapan ülkeler var, vergi geliri üzerinden oranlamayla hesap yapan ülkeler var, bu örnekleri inceliyoruz.
– Her vatandaşımız sözleşme yaparken hükümleri lütfen tek tek okusun, kendi lehine mi aleyhine mi baksın. Eğer bir avukatı varsa avukatının görüşünü alsın. Aksi takdirde çok perişan oluyor.