Yayınlanan grafikte, Aktaş Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyonunu tutturamadığını söz ederken Merkez Bankası’nın her yıl enflasyon raporunu tutturamadığına dair mektup yazdığını ve bu yıl ki mektubun nasıl yazılacağına dair açıklamalarda bulundu.
İşte Alaattin Aktaş’ın köşe yazısındaki ilgili kısım şu halde:
“Yorum sizin…
Temmuz 2021, yılın üçüncü enflasyon raporu: 2022 TÜFE kestirimi yüzde 7.8…
Temmuz 2022, yılın üçüncü enflasyon raporu: 2022 TÜFE iddiası yüzde 60.4…
Ne hoş söylemiş Ziya Paşa; “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” diye… “Cek”ler, “cak”lar; savlı gayeler… Sonuç; elde kocaman kocaman oranlar; kocaman kocaman enflasyon gerçekleşmeleri…
Merkez Bankası dün yılın üçüncü enflasyon raporunu açıkladı. Enflasyon iddiası biraz(!) yükseltildi. Sadece 17.6 puan!
Bir rapordan bir rapora, nisandan temmuza olan fark bu; 17.6 puan.
Hani enflasyondan perişan olan ülkeler var ya; Almanya üzere, ABD üzere, o ülkelerde bir yılda oluşan enflasyonun bir kat fazlasını biz revizyon olarak yazıyoruz raporlara.
Ne kadar vahim bir durum!
O ülkelerde yıllık enflasyon yüzde 8-9, biz üç ay ortayla enflasyon varsayımımızı 17.6 puan yükseltiyoruz.
Ama enflasyon tüm dünyanın sorunu, üstelik biz onlardan daha yeterli durumdayız!
O yüzden Edirne’de yaşayan vatandaşlarımız akın akın Bulgaristan’a alışverişe gidiyor, Bulgaristan da esasen Türkler gelsin diye pasaport istemekten bile vazgeçti, değil mi!
ŞU REVİZYON SURATINA BAKIN
Geçen yılın dört ve bu yılın üç enflasyon raporunda 2022 için hangi enflasyon oranlarının varsayım edildiğini tabloda sarı sütunda görüyorsunuz.
Nereden nereye, ibretlik bir durum!
Merkez Bankası 2021’in ocak ayında açıklanan raporda 2022’nin TÜFE artışını yüzde 7 kestirim etmiş. Yola bu oranla çıkılmış. Nisandaki ikinci ve temmuzdaki üçüncü raporda da yüzde 7’lerde oranlar iddia edilmiş. İkinci ve üçüncü kestirimler yapılırken siyaset faizi yüzde 19, temel siyaset tercihinde bir değişiklik yok, hasebiyle oranlar makul görülebilir.
Peki 2021’in ekim ayına gelinmiş, dördüncü rapor açıklanıyor, siyaset faizi eylül 1 puan, ekimde 2 puan indirilmiş, hiç mi aklınıza gelmedi bu indirimlerin enflasyonu artıracağı… Yoksa geldi de sanki tercihiniz mi buydu… Pekala, gidişat gün üzere ortadayken nasıl oldu da 2022 enflasyonunu yüzde 11.8 olarak kestirim edebildiniz… “Biz 11.8 yazalım da, ne olursa olsun” mu dediniz…
Bir yıl evvel temmuz ayı, üçüncü rapor, 2022 enflasyon varsayımı yüzde 7.8…
Bugün temmuz ayı, üçüncü rapor, 2022 enflasyon kestirimi yüzde 60.4…
Devlet memuru olmak hoş iş, sahiden…
Bir şirket CEO’su bu türlü bir hesap yapsa şimdiye işini çoktan kaybetmişti.
Ama durun bir dakika, sakın bu CEO’nun işi bu olmasın!
YÜZDE 60.4’TE TUTMAZ
Yıllık enflasyon haziran sonunda yüzde 78.62 seviyesinde. Temmuzda muhtemelen görece düşük bir artış gelecek. Bunda en büyük etken akaryakıt fiyatlarındaki gerileme ve arabadaki artırım oranının düşüklüğü. Fakat yeniden de geçen yılın temmuzundaki yüzde 1.80’in altında bir oran gelmesi kelam konusu değil. Münasebetiyle yıllık oranın üst taraflı hareketi devam edecek.
Yıllık enflasyonun düşüşünde tüm umut bu yıl aralıkta geçen yılki yüzde 13.58’in altında bir oran gelmesine bağlanmış durumda. Bu da çok mümkündür. Fakat döviz kurunda sonbaharda ortaya çıkabilecek yeni bir artış, her ne kadar aralıkta bir gerileme olacaksa da yıllık oranın Merkez Bankası’nın kestirim ettiği üzere yüzde 60.4’e inmesini zorlaştıracaktır.
Ben iddiamı tabloya yazdım esasen. TÜFE artışında yılı yüzde 70-75 ortasında bitirme olasılığımız çok daha ağır basmaktadır.
BİR MEKTUBA BAKAR
Biliyorsunuz, Merkez Bankası yıllık enflasyon maksadını tutturamadığında hükümete bir mektup müellif. Bu mektupta enflasyon gayesinin niçin tutturulamadığı izah edilir.
Hükümete mektup yazmak Merkez Bankası’nın rutini haline geldi. Hiç kuşku yok o mektup geçen yıl olduğu üzere bu yıl da yazılacak, şimdiden aşikâr 2023’te de yazılacak.
Acaba diyorum, bu mektup yazma işinden vaz mı geçsek!
Merkez Bankası idaresi başlıkta da vurguladığım üzere enflasyon maksadını tutturamamayı hiç sıkıntı etmeyip sanki “Bir özür mektubu muharrir geçerim, ne olmuş yani” diye mi düşünüyor; yoksa esasen enflasyon gayesinin tutmaması aldıkları direktifler yüzünden olduğu için mektup manasını tümüyle yitirdi mi?”