HANDE ATILGAN – Demirkıran, Dünya Sepsis Günü’nde düzenlediği basın toplantısında şok tablosuyla organ yetmezliğine götüren tedavi edilmemiş enfeksiyon vakalarında (sepsis) pandemi döneminde yaşanan artışa dikkat çekti. Dünyada yüzde 40’ı çocuklar olan sepsis vakalarında, her 5 hastane ölümünden 1’inin sorumlusunun sepsis olduğunu kaydeden Demirkıran, her 2,8 saniyede 1 kişinin bu hastalıktan hayatını kaybettiğini ifade etti. Demirkıran sepsis kaynaklı ölümlerin oranının ilk 1 saatteki müdahalede yüzde 20, 6 saati geçen müdahalelerde ise yüzde 70 olduğunu açıkladı ve kaybedilen her saatte yaşama şansının yüzde 8 oranında azaldığını bildirdi.
Her iki saatte bir Titanik batıyor
Demirkıran ölümlerin boyutunu ise Titanik örneğiyle “Her 2 saatte 1 Titanik dolusu insanın, 2 bin 224 insanın sulara gömüldüğü düşünün. Titanik’in batması bile daha uzun sürmüştü” diye örnekledi. Demirkıran, hastalığın, hayatta kalanların yüzde 50’sinde çeşitli hasarlar bıraktığının altını çizerek, “Dünyada her sene 50 milyon civarında sepsis vakası görülüyor ve yaklaşık 11 milyonu hayatını kaybediyor. Bu nedenle karşılaştığımız vakalarda sepsisi doğru anlamak ve semptomları takip etmek, erken tanı ve tedavi çok önemli” dedi.
Delta sepsisle de can aldı
“Her Kovid-19 hastası sepsis olmaz ancak Kovid-19 hastalarının yaklaşık yüzde 2 ila 5’inde ortalama 8-10 gün sonra sepsis organ fonksiyon bozukluğu belirtileri ortaya çıkabilir” diyen Demirkıran, “Şiddetli Kovid-19 geçirenlerin yüzde 60’ının sepsis nedeniyle hayatını kaybettiği görülüyor” diye konuştu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi iş birliğiyle yaptıkları çalışmanın son verilerini de paylaşan Demirkıran, Kovid-19 kaynaklı hastaneye yatışlarda sepsis sebebiyle en çok ölüme sebep olan varyantın delta olduğunu belirterek, tüm hastaların yüzde 52’sinin aşısız olduğunu bildirdi. Demirkıran, hamilelerin taşıdığı riske dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Anne ölümlerinde sepsis ikinci sırada. Kovid-19 pandemisi sırasında Türkiye genelinde yoğun bakıma yatan 599 hamile kadının yüzde 6’sı ecmo cihazına bağlandı, karaciğer yetersizliği, akut böbrek, miyokard (kalp kası) hasarı gibi durumlar söz konusu oldu. Bu 599 hastanın 571’i aşısızdı. Bu nedenle aşı olmuş ve son yapılan aşı üzerinden minimum 3-4 ay geçen kişilerin de hatırlatma dozunu yaptırmaları çok önemli.”
İlk adım farkındalık
Demirkıran Türkiye’deki 44 uzmanlık derneğinin desteğiyle, sepsise karşı bir eylem planı talepleri olduğunu bildirirken, sepsisin bir halk sağlığı sorunu olarak görülmesi gerektiğini savundu. Koruyucu sağlık hizmetleri, akılcı antibiyotik kullanımı, hızlı tanı testleri, laboratuvar olanaklarının geliştirilmesi ve bilinçli sağlıkçıların öneminin altını çizen Demirkıran, “Farkına Var, Hayat Kurtar” kampanyasıyla en acil ihtiyaç olan farkındalığı yükseltmek istediklerini ifade etti.
En riskliler
Demirkıran, sepsisin her yaş grubundan insanı etkileyebildiğini ama özellikle kronik hastalığı olanlar, 1 yaş altı çocuklar, 60 yaş üstündeki yetişkinler, dalağı olmayanlar ve bağışıklık sistemi baskılanan kişilerin yüksek risk grubunda yer aldığını bildirdi.