Türkiye ile Yunanistan ortasındaki tansiyon Atina’dan gelen açıklamalar ile bir kere daha tepe yapmış durumda
Dışişleri Bakanlığı’nın İskeçe Türk Azınlık Milletvekili Hüseyin Zeybek’in tehdit edilmesine ait Atina’ya davet yapmıştı.
Dışişleri Bakanlığı’nın resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada ‘Tüm tehditlere ve baskılara karşın, insan hakları ve özgürlük uğraşından vazgeçmeyen Batı Trakya Türk Azınlığının gerisindeyiz. Yunan makamlarının, bu vahim olayı soruşturmasını ve failleri cezalandırmasını bekliyoruz.’ denilmişti.
Atina’dan bu davete küstah bir karşılık geldi. Yunanistan, Ankara’yı iç işlerine karışmaya çalışmakla suçladı.
Yunan Kathimerini gazetesinde yer alan habere nazaran, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Atina’nın ‘uluslararası hukuka hürmet duyduğunu ve memleketler arası yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğini’ belirtti.
Aynı açıklamada şu skandal sözler yer aldı;
‘Türkiye, bir defa daha memleketler arası davranışın temel kurallarını ihlal ederek diğer bir devletin içişlerine müdahale etmeye çalışıyor.’
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Yunanistan’ın Lozan Mutabakatı üzere Milletlerarası Sözleşmeler’den kaynaklanan milletlerarası yükümlülüklerine her daim uyduğunu belirtti.
GERGİNLİK F-16 AÇIKLAMASI İLE BAŞLAMIŞTI
Türkiye ile Yunanistan ortasındaki bağlantılar Yunan Başbakanı Miçotakis’in ABD’deki açıklamaları sonrası gerilmişti.
Miçotakis, ismini vermeden Türkiye’yi kastederek ‘Yunanistan komşularına dostluk elini uzatıyor. Lakin egemenliğimize, egemenlik haklarımıza yönelik ihlallere ve derhal son bulmaları gereken Yunan adaları üzerindeki üst uçuşlara müsamaha göstermeyeceğiz. Siz Kongre üyelerinden, bölgede silah satışları ile ilgili kararları verirken, NATO’nun güneydoğu kanadında yeni bir istikrarsızlık tehlikesini göz önünde bulundurmanızı istiyorum’ demişti.
Miçotakis, bu kelamlarıyla dolaylı olarak Türkiye’ye F-16 uçağı satışına onay verilmemesini talep etmiş oldu.
Yunan Başbakanın ‘Siz Kongre üyelerinden, Helenizmin 48 yıldır büyük acı çektiği ve hâlâ kapanmayan bir yarasını unutmamanızı istiyorum. Kıbrıs’taki taarruz ve adanın şiddetle ikiye bölünmesini kastediyorum. Kıbrıs’ta iki farklı devleti, kimse hiçbir vakit kabul etmeyecektir’ kelamları ise ayakta alkışlanmıştı.