Olay geçtiğimiz yıl da tıpkı bölgede obruk oluşumu yaşanan Fatih Şık’a ilişkin tarlada meydana geldi.
Tarla sahibi çiftçi Şık, hala olayın şokunu yaşarken, “Bunun deneyimi olmaz lakin oluyormuş. Geçen sene de kullandığımız su bu türlü bulanmıştı. Tekrar olunca bir yer inmeye inecek mi, bir obruk olacak mı diyerek korktuk. Yani bunun tedirginliği vardı, hakikaten artık yaşıyoruz, hala da şu an oluyor,” dedi.
“ÖYLE BİR GÜRÜLTÜ İNDİ Kİ…”
Ziyaretine gelen arkadaşlarını konuk ettiği sırada tarladan garip sesler gelmeye başladığını söz eden Şık, “Arabadan taş dökülür üzere sesler geliyordu, inşaat mı var ki dedik. Arkadaşıma, dünden beri sularda bir bulanma vardı, bu olan düpedüz dedik. O ortada tarlaya bakıyoruz, şu ortadan ses geliyor, şuradan derken o an daha da büyük bir formda suyun dışına fışkırdığını gördük. O denli bir gürültü indi ki birebir vakitte su üst çıktı. Hala de devam etmekte.” dedi.
“GECEYİ NASIL GEÇİRECEĞİM DİYE TEDİRGİNİM”
Geçen yıl ki yaşadığı kaygıyı bir sefer daha yaşadığını aktaran Şık, “Bu yılki daha farklı, niçin zira daha büyük. En azından akşamdan bu saate iki saati buldu. Şu an olan toprağın inmesi ve tıpkı vakitte bize verdiği büyük dehşet. Şu anki yaşadığımız bu, içimizdeki, ekmek yediğimiz yer olunca biraz daha hüznü fazla. Rızkım burada, çoluk çocuklarımın nasibi burada diyerekten bu topraklara sarılıyoruz. Hala acısı var şu an.
Şu anki durum hakikaten korkutucu, ürpertici, bu geceyi nasıl geçireceğim diye tedirginim. Palavraya gerek yok, buradan ekmek yiyoruz, yattığım yer, yuvam burası lakin korkuyor muyum, korkuyorum. Bu gece nasıl geçecek sanki, bu obruk ne kadar devam edecek, ilerleyecek mi, konuta mi reaksiyon yapacak, hayvana mı reaksiyon yapacak? Ya da bir ziyan mı verecek bilmiyorum, şu an bir tedirginlik var lakin bu gece nasıl geçer Allah bilir.” diye konuştu.
Olaya şahit olan Fatih Şık’ı ziyarete gelen konuğu Yunus Uslu da, şunları anlattı:
“Sohbet ederken, art taraftan pancar tarlası olan yerden ses gelmeye başladı. Bu ortada arkadaşlarla kendi kendimize konuşmaya başladık, sanki köyde bir inşaat mı var ya da bu türlü taş yıktırıp da güpürtülü bir ses geldiği için inşaattan şüphelendik. Bu ortada yarım saat, kırk beş dakika geçti lakin sesler orta ara 10 dakika, 5 dakika ortayla devam etti. Biz inşaat diye hiç galeye almadık.
Bu ortada Fatih arkadaşımız yanımıza geldi, inşaat nerede, ses geliyor, kim ne yaptırıyor gibisinden konuşurken, inşaat yok dedi. Bugün de bizim sularımız bulandı, ben de opandan şüpheleniyorum, sanki opan (yerel lisanda obruk) olabilir mi derken bir anda tarafımızı tarlaya hakikat çevirdik. Büyük bir güpürtü ile suyun üste gerçek fışkırdığını gördük. Olağan ki ondan sonra huzursuz bir halde izlemeye devam ettik. Bu biçimde aşağı üst 2 saattir devam ediyor, birebir şiddetle. Biraz bir 5-10 dakika duruyor, yanlardan yahut tabana nasıl göçüyorsa ses geliyor.”